PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun


kulekreis
28.10.10, 23:58
http://img839.imageshack.us/img839/6396/fozel02.jpg (http://img839.imageshack.us/i/fozel02.jpg/)



Göz bebeğimiz olan Cumhuriyetimizin 87. kuruluş yıldönümünü kutlar herkese hayırlı olmasını dilerim.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

Tayfun TURNALI
29.10.10, 00:04
Ne mutlu bizlere, Türküz....

Ne mutlu bizlere doğa ve çevre dostuyuz...

Ne mutlu bizlere sizin gibi değerli büyüklerimiz var... ellerin dert görmesin Hasan abi...

selamlar...saygılar...

rascal54
29.10.10, 00:13
cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.

Musa ERCİYAS
29.10.10, 02:13
Tüm oltacıların ve türkiyemin cumhuriyet bayramını kutlarım..sagol hüseyin abi seninde kutlu olsun.

Murat TÜFEKÇİ
29.10.10, 07:33
Tüm Türkiye' nin ve ailenin cumhuriyet bayramını kutlarım.

erkan_014
29.10.10, 08:32
Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun...

427.emin
29.10.10, 08:33
Tüm ulusumuzun 29 ekim cumhuriyet bayramını kutlarım.

M.Serkan İNANÇ
29.10.10, 08:35
Amatör Balık Avına Gönül Vermiş Tüm Doğa Aşığı Dostların
Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun.


CUMHURİYET

Batı dillerinde cumhuriyetin karşılığı, ulusun kendisini yönetmesi anlamına gelir. Cumhuriyet rejiminde iki unsur çok önemlidir:
a- İdare edilenler
b- İdare edenler

Bu iki unsurun sahip olası gereken özelliklerin başında dürüstlük gelir. Cumhuriyet rejiminde her iki tarafında dürüst ve namuslu olması gerekir. Rejimin demokrasi platformuna oturtulması şarttır.
Cumhuriyet, ulusun vatan ve hukuka sevgisi ve içten bağlılığı ile yaşatılmalıdır. Bu nedenle cumhuriyete hayat veren damarların başında demokrasi gelir. Gerçek cumhuriyet rejimlerinde sistemin demokrasi ile olan ilişkisi çok önemlidir. Çünkü iç ve dış tehlikelere karşı cumhuriyet kendisini sert ve katı bir şekilde ama demokrasinin gerekleri içinde koruyacaktır. Bunların dışına çıkılmaması gereklidir, aksi taktirde demokrasi ile cumhuriyet arasında kopukluk başlar. Bundan da en büyük zararı cumhuriyet rejimi görür. Onun için cumhuriyet yöneticileri daima uyanık ve gözleyici durumda olacaklardır.

Demokrasiyi benimsemiş siyasi rejimlerdeki cumhuriyetlerde özgürlüklerin kullanılma alanları, demokrasinin kuralları ile sınırlandırılmıştır. Demokratik sistem ile idare edilen cumhuriyetlerde hiç kimsenin sınırsız hak ve hukuku yoktur. Sınırsız hak ve hukukun olduğu rejimlere de demokrasi veya cumhuriyet denemez. Çünkü demokrasilerde ve demokratik cumhuriyetlerde kişilerin ve dolayısıyla toplumların özgürlükleri hukuk yolu ile güvence altına alındığı gibi, buların sınırları da adaletin kalemi ile çizilmiştir.

Atatürk, kurmuş olduğu genç Türk Devletinin yapısını 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin temelleri üzerine oturturken, en kısa zaman da bunun gereği olan demokrasiye geçileceğini öngörüyordu. O da siyasi alanda demokrasinin çok partili sistemle gerçekleşeceğinin bilincindeydi.

Atatürk'ün zamanımızdan yaklaşık üç çeyrek asır evvel cumhuriyet için söyledikleri, bugün hala bazı batı ülkelerin elde etmeye çalıştıkları düşüncelerdir. O söylediklerimi bilimsel bir temel üzerine oturtmamış olsaydı, bu kadar zaman sonra düşünceleri hala güncelliğini koruyabilir miydi? Atatürk sadece bilgili bir asker, uzak görüşlü bir devlet adamı değil aynı zamanda gerçek bir düşünürdü. Ayrıca sadece düşünce üretmekle kalmamış, bu düşünceleri gerçekleştirerek, üçüncü dünya ülkelerine bağımsızlığın ve kurtuluşun yolunu da göstermiştir. Bugün bağımsızlık savaşı veren pek çok ülkede Atatürk adı hala bir bayrak gibi dalgalanıyorsa nedenini burada aramak doğru olur.
29 Ekim 1923 günü ilan edilen cumhuriyetin alt yapısını Atatürk aşama aşama nasıl hazırlamıştı ?

Cumhuriyet laik bir sistem üzerine kurulacaktı. Yani cumhuriyet idaresinde ne halifeye ne de onun kalıntılarına yer vardı. Cumhuriyeti adaletli bir adalet sistemi koruyacaktı. Cumhuriyetin genç kuşakları çağ dışı kara kafalılar tarafından değil, aydın bağımsızlık ve hürriyetin değerini bilen aydın kafalı öğretmenler tarafından yetiştirilecektir. İmparatorluktan kalan mantık dışı ne varsa hepsi kaldırılacak, cumhuriyetin temelini müspet ilim oluşturacaktır. Cumhuriyetin yalnızca kanunlar ile, devlet zoru ile ve yasaklarla korunamayacağının bilincinde olan Atatürk, onun gerçek değerini anlayabileceğini söyleyebilmiştir. Geçen zaman içerisindeki olaylar bu ileri görüşlü devlet adamının ve düşünürünün ne denli haklı olduğunu göstermiştir.
Bilgisiz ve bilinçsiz bir halk topluluğunun ulus olma hakkına sahip olamayacağını vurgulayan Atatürk, ulusun bilinçlendiği oranda hak ve hukukuna sahip çıkacağını biliyordu. Bu nedenle eğitim ve kültüre çok önem vermiştir. Onun, bir bakıma kültürü, cumhuriyetin temellerinden biri olarak görmesindeki neden budur.
Atatürk'e göre sadece cumhuriyete sahip olmak yeterli değildir.
Ona layık olmak da gereklidir. Bunun içinde gereken yol gene eğitimden geçmektedir.



CUMHURİYET ÖNCESİ :
Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir. Son padişahı Vahdettin'dir.
Padişah, şah, kral, hakan, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir.
Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla ülkeyi yöneten tek kişiye yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine "meşrutiyet" denir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi, bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı, İkinci Meşrutiyet'in ilanından 6 yıl sonra, 1914'te başladı. Bu savaşa dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri'yle birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik sayılmasıyla sonuçlandı ve Osmanlı toprakları İngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edildi.

CUMHURİYETİN İLANI :
Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için Osmanlı Devleti'nin bir gemisi ile, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gönderildi. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenledi. "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi, yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcileri (milletvekilleri), 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı "Meclis Başkanı" olarak seçti. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Halk ve düzenli ordular düşmana karşı savaş verdiler, omuz omuza mücadele ettiler.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasını takiben 1 Kasım 1922'de TBMM saltanatı lağvetti. Padişah Vahdettin "vatan haini" ilan edildi ve yurdu terk etti.
24 Temmuz 1923 tarihinde, İsviçre'nin Lozan şehrinde, Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri tarafından Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmıştır. Fakat, devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923'te Ankara başkent ilan edildi. Atatürk; egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı. Onlara, "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz." dedi.
29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verdi. Meclis önergeyi kabul etti.
Böylece, Türkiye devletinin yönetimi biçimi "Cumhuriyet" olarak, adı "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlendi. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin, ilk "Cumhurbaşkanı" oldu. Cumhuriyetin ilanı, yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı.
Cumhuriyette Atatürk'ün de söylediği üzere, "Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur." Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.

BAYRAM KABUL EDİLMESİ :
29 Ekim 1923'te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nda (1921 Anayasası) yaptığı değişiklikle, devletin yönetim biçimini "cumhuriyet" olarak ilan etti. Bu ilan, aynı gece atılan 101 pare top ile kutlandı. 1924 yılında, "cumhuriyetin ilanı" şenliklerle kutlandı.
2 Şubat 1925'de, Hariciye Vekaleti'nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerildi. Bu öneri metninde "Medeni ülkelerden her biri kendisi için millî bayram olmak üzere tek bir gün kabul etmiştir. Her millet bu şekilde belirlediği günü, resmî özel gün sayarak yalnız o günü gerek ülke içinde, gerek dış temsilciliklerinde millî törenle icra eder... Yabancılara da kutlattırılması gereken, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletimizin resmî özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün olarak belirlemek lazımdır. O gün ise cumhuriyetin ilanı günü olan 29 Ekim'den başkası olmamalıdır." dendi. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan 1925'te karara bağlandı. 19 Nisan'da bu teklif TBMM tarafından kabul edildi. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925'ten itibaren "bu gün", ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlandı.

CUMHURİYET SONRASI :
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü, bütün resmî daireler, özel işyerleri ve eğitim kurumları resmî tatildir. Tatil, her yıl 28 Ekim günü, saat 13:00′te başlar.
Ulusal bir bayram olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, günümüzde de her yıl resmî törenlerle kutlanır. Stadyumlarda kutlama törenleri düzenlenir. 29 Ekim günü tüm okullar, meydanlar süslenir, çeşitli etkinlikler yapılır. Okullarda şiirler okunur, marşlar söylenir. Cumhuriyetle ilgili oyunlar, sergiler, paneller halka açık olarak düzenlenir. Çoğu yurttaş, kutlama amacıyla evlerine kırmızı-beyaz Türk Bayrağı’nı asar.
Cumhuriyet, yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyeti korumak, kollamak, yaşatmak her Türk vatandaşının ödevidir.

tr.wikipedia.org ve meb.gov.tr den alıntıdır

M.Serkan İNANÇ
29.10.10, 08:36
GENÇLİĞE HİTABE


Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal ATATÜRK...




http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/716_0002zw5.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/680_0004oy7.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/997_0014wa2.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/509_0015qy6.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/850_0025cf9.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/659_0027ky4.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/270_0028qh3.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/542_0030ug4.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/374_0034vo1.jpg

http://www.yukleoltaci.com/images/eylul/70_0024zd3.jpg

ortaklar43
29.10.10, 09:17
bütün Türk halkinin cumhuriyet bayramini kutlarim

babarecep
29.10.10, 09:38
Bu anlamlı gün(CUMHURİYET BAYRAMI)tüm oltacılara ve ulusumuza kutlu olsun saygı ve sevgilerimle.

gökhan
29.10.10, 10:16
tüm türk halkının cumhuriyet bayramı kutlu olsun

Bülent YILMAZ
29.10.10, 11:14
Tüm Türk Halkının Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun...

balıkolsunda
29.10.10, 12:09
duygulanmamak,gururlanmamak mümkün değil.
herkesin Cumhuriyet bayramını kutlarım.
saygılar...

akrep
29.10.10, 13:03
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun..

arslan
29.10.10, 15:09
TÜM ULUSUMUZUN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.

Fedai ERDEM
29.10.10, 17:43
Tarih arslanı bu Yüce MİLLETİMİN BAYRAMI KUTLU OLSUN..

çupra güven
29.10.10, 19:47
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 87ci yılı hepimize kutlu olsun.

BAYRAĞI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR,TOPRAK UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.

Tolga ÇALIM
29.10.10, 20:57
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun . ATAM İZİNDEYİZ

Selçuk_06
30.10.10, 09:30
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.
Mekanın Cennet olsun Ulu Önder M. Kemal Atatürk.

Sefa AYKENAR
30.10.10, 09:31
Nice böyle gururlu ve onurlu Bayramlarımızı kutlamaya